

BDSM DE SADİZM MAZOŞİZM VE İLİŞKİYE YANSIMASI
Sadizm, karşısındaki kişiye acı vermek veya eziyet etmekten seksüel bir haz duymanın adıdır. Bu adın kaynağı, Fransız filozof ve sadistik öykü yazarı Marquis de Sade'den gelmektedir. Sadizm'in acıyı duyan taraf açısından karşıtı olan olgu ise mazoşizm olup kendisine acı verilmesinden, eziyet edilmesinden cinsel bir zevk alma duygusudur. Genellikle, dövülme, aşağılanma, bağlanma, işkence edilme, vb. seksüel fanteziler içerir. Bazen de kişilerden biri köle olur ve diğer kişi ona tasma takar. Bu isim ağırlıklı olarak mazoşist bir içeriği olan "Venus in Furs" romanıyla tanınan 19. yüzyıl yazarlarından Leopold von Sacher-Masoch'dan gelmektedir.
Sadomazoşizm 19. yüzyılda çıkmış olmasına karşın günümüzde popüler olmuştur.
BDSM de Sado-Mazoşizm Nedir?
İnsanlar cinsel sadomazoşizmi bireye bağlı nedenlerle zevkli bulurlar. Bazı mazoşistler için itaatkar veya çaresiz bir rol üstlenmek, hayatın stresinden, sorumluluktan veya suçluluk duygusundan bir kaçış sunar. Diğerleri içinse güçlü ve kontrolcü bir varlığın etkisi altında olmak, çocuklukla ilişkilendirilen güvenlik ve koruma duygularını uyandırabilir. Bazıları ise kontrolcü bir figürün onayını kazanmaktan tatmin duyabilir . Bir sadist, baskın bir rol üstlenmekten veya mazoşistin çektiği acıdan dolaylı olarak haz almaktan gelen güç ve otorite duygusundan hoşlanabilir.
Cinsel sadomazoşist arzular her yaşta ortaya çıkabilir. Bazı bireyler ergenlikten önce bu arzulara sahip olduklarını bildirirken, bazıları ise yetişkinliğin ilerleyen dönemlerine kadar bunları fark etmezler. 1985 tarihli bir araştırmaya göre, erkek sadomazoşistlerin çoğunluğu (%53) bu arzuyu 15 yaşından önce geliştirirken, kadınların çoğunluğu (%78) bu arzuyu 21 yaşından sonra geliştirmiştir. Sadomazoşizmin genel nüfus içindeki yaygınlığı bilinmemektedir. Kadın sadistler erkeklerden daha az görünür olmasına rağmen, bazı araştırmalar kadınlar ve erkekler arasında benzer miktarda sadist fanteziler olduğunu ortaya koymuştur. Bu tür araştırmaların sonuçları, kişinin cinsiyetinin sadizme yönelik tercihte belirleyici bir faktör olmayabileceğini göstermektedir.
Sadomazoşist davranışları ve arzuları psikolojik, psikanalitik, tıbbi veya adli yaklaşımlarla açıklamaya ve kategorize etmeye çalışan çerçevelerin aksine, Romana Byrne, cinsel davranışlar bağlamında bu tür uygulamaların, temel fizyolojik veya psikolojik bir dürtünün önemsiz olduğu " estetik cinsellik" örnekleri olarak görülebileceğini öne sürüyor. Byrne'a göre sadizm ve mazoşizm, belirli durumlarda sanat yaratımıyla karşılaştırılabilecek şekilde, stil, haz ve kimliğe bağlı belirli estetik hedefler tarafından yönlendirilen seçim ve müzakere yoluyla uygulanabilir.
2000'li yıllarda sadomazoşist fantezilerin ve uygulamaların yaygınlaşması üzerine yapılan araştırmalar, sonuçlarının çeşitliliğinde büyük farklılıklar olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, araştırmacılar nüfusun %5 ila %25'inin acı veya egemenlik ve boyun eğmeyle ilgili cinsel davranışlar sergilediğini varsaymışlardır. İlgili fantezilere sahip nüfusun daha da büyük olduğuna inanılmaktadır.
2020'lerde cinsel sadomazoşizme olan ilginin, kolayca ulaşılabilen hardcore pornografinin yaygınlaşması ve konuyla ilgili toplumsal tabuların azalmasıyla arttığı düşünülüyor. Fakat Bdsm'in bu konudaki payın büyük çoğunluğuna sahip olduğu nedense bazı otoriteler tarafından görmezden geliniyor..